Poliamid, poli(eter sülfon) ve ultra yüksek molekül ağırlıklı polietilen (UHMWPE) gibi polimerler örme kablolarda kullanılan çeliğin yerini alabilecek mukavemete sahipler. Ancak, kontrol kablolarının etkisinin uç tapalarının (end fittings) gücüne bağlı olduğu söyleniyor. Over-molding üretim tekniği kullanılan geleneksel tapalar, polimerik kablonun sahip olduğu gerilme dayanımı değerinin %3′ünde kırılmaya başlıyor. Uygun yapışmayı sağlayacak güçledirici kimyasal kullanıldığında bile en fazla %5 oranına çıkılabiliyor.
Wirelution teknolojisinde bu sorunu oratadan kaldırmak için farklı bir yol izlenmiş: mekanik bağlayıcılar ve overmolding tekniği birleştirilmiş. İlk basamakta, polimerik örme kabloya 2 adet çelik pim yerleştiriliyor. Bu basamağı takip eden birinci overmolding aşamasında, çelik pimlerden belirli uzaklığa denk gelen 2 adet plastik disk kalıplanıyor. Kablo, pimler ve diskler yeniden overmolding’e tabi tutularak üzerlerinde bir nipel kalıplanıyor. Sıkı bir şekilde polimer kabloya tutunan nipeli kablodan ayırmak için en az 400Newton’luk yük uygulanması gerektiğini açıklayan wirelution geliştiricileri, üretilen bu yeni malzemeden ümitliler.

%3 civarında kopma uzamasına sahip olan çelik kalolarla karşılaştırıldığında, poliamid, poli(eter sülfon) ve polipropilen gibi polimer bazlı kabloların %10-15′lik uzanım değerlerinin sıkıntı yaratabileceği düşünülüyor. Ancak, sentetik UHMWPE Dyneema gibi yüksek performans plastiklerinin %5′in altındaki kopma uzama değerlerine sahip olması bu problemin çözülmesine yardımcı olacak gibi.
Kaynak: European Plastics News (Ocak, 2010), Kunststoff Helmbrechts
http://www.polimernedir.com/
Otomotiv yağlarında kullanılan katkı maddelerinden biri olan polimerler, yağın ağdalık (vizkozite) gibi fiziksel özelliklerini kontrol etmek için kullanılır. Ancak, yağın maruz kaldığı yüksek mekanik ve ısıl basınçlar 
